Belki eşinizi hiç aldatmadığınız için vicdanınız rahat olabilir. Peki ya duygusal olarak eşinizi hiç aldattığınız olmadı mı? Duygusal aldatma düşündüğünüzden daha sık yaşanmaktadır. Örneğin; karşı cinsten bir arkadaşınızla partnerinizle geçirdiğinizden daha zevkli vakit geçiriyorsanız muhtemelen duygusal bir yoğunluk içindesiniz.
Nedense insanlar bir aldatma senaryosu düşündüklerinde, kadın ve erkeğin yatakta çıplak bir şekilde birlikte oldukları akıllarına gelir. Fakat zamanla aldatmanın da tanımı değişti. Artık çiftler birbirlerini yalnızca fiziksel değil, duygusal olarak da aldatabilmektedir. Duygusal aldatma, karşı cinsten eşiniz dışında bir başka kişiye kendinizi duygusal olarak yakın hissetmenizdir. Eğer kendinizi eşinizden farklı bir insana karşı duygusal olarak daha yakın hissediyorsanız, muhtemelen duygusal aldatma içindesiniz demektir.
Başınız sıkıştığında arayabileceğiniz yakın bir arkadaşa sahip olmak ve gerektiğinde omzuna başınızı yaslayabilmek güzeldir. Fakat eskiler hep “kız ve erkek yakın arkadaş olmaz” derler ya, aslında bu hiç de yanlış bir söz değildir. İnsanların büyük çoğunluğu bu tür yakın arkadaşlığı kaldırabilecek kapasitede değildir. Her an duygu durumları değişebilir.
Örneğin; eşi ile arası bozuk, sürekli kavga eden ve başı sıkışınca yakın erkek arkadaşına giden bir kadını düşünün. Bu kadar anlayışlı bir erkeğin kollarında olmak çok hoşuna gider ve belki ondan hoşlandığını kendine bile itiraf edemez. Yalnızca bu yakın arkadaşının yanında olmanın ona iyi geldiğini düşünür. Bu arkadaşla birlikte olmayı eşinizle birlikte olmaya tercih ediyorsanız ve onunla eşinizden daha fazla vakit geçiriyorsanız, bu durum aşk ve evlilik yaşantınız için hiç de iç açıcı değildir.
0 yorum