İlişkiler konusundaki ipuçları, aşk hayatını canlandırmak için önemlidir. Fakat her zaman değil! Çünkü buradaki 15 öneri aşk hayatınızı her zamankinden daha zora sokabilir.
Her zaman ifade edilen bir düşünceye göre, aşk, tecrübe ile daha iyi hale gelir. Bu doğrudur, fakat her durumda değil. Bazı zamanlarda iyi bir aşık olmak için dünyanın tecrübesine sahip olmanız gerekmez. Olayları yalnızca sevgilinizin bakış açısıyla görmeniz yeterlidir.
Neredeyse her zaman, ilişkilerimiz konusunda aklımıza takılanları sorduğumuz ilk insanlar yakın arkadaşlarımız olur. Bu arkadaşlar kendi tecrübeleri doğrultusunda olaylara bakar ve belki de bizi yanılgıya düşürebilir. Çünkü onların ilişkiler konusundaki tavsiyeleri kendi yaşadıklarından elde ettikleridir. Tabi bu durumda bu tavsiyelerin mükemmel olduğunu düşünmek pek doğru değildir. Bu nedenle arkadaşlarınızdan ve ailenizden ilişkilere dair çeşitli tavsiyeler alın, fakat bunları körü körüne kendi ilişkinize uygulamaya kalkmayın.
İster aileniz olsun, ister arkadaşlarınız, aşağıdaki önerileri kim sunarsa sunsun, dikkate almayın ve uygulamayın!
1. Yaşamınızın tamamlandığını hissettirecek bir sevgiliye ihtiyacınız var.
Hiç bu noktada oldunuz mu? “Beni tamamlıyorsun!” Aslında çevrenizdeki insanlardan duyduğunuz “Sevgili dediğin seni tamamlamalı.”ifadesi tamamıyla doğru değildir. Sizin, bir başka insanın sizi tamamlamasına ihtiyacınız yoktur. Eğer bu şekilde bir düşünce ile ilişkiye başlarsanız, karşınızdaki insan size bu hissiyatı veremediğinde mutsuz olursunuz.
2. Birine âşık olduğunuzda, başka bir insanı çekici bulamazsınız.
Çevrenizdeki insanlar, birine âşık olduğunuzu bildiklerinde sizin başka bir insanı kesinlikle beğenmemeniz gerektiğini düşünür. Eğer siz bu söylenenin aksine içten içe birini beğenirseniz, kendi kendinize suçluluk duyarsınız. Çünkü zihinsel olarak aşkınıza ihanet ettiğinizi düşünürsünüz. Tabi resmi olarak bir ilişki yaşıyorsanız, bir başkası ile ilgilenmemeniz gerekir, fakat aşkını tek taraflı yaşayan biriyseniz, bu söylenenlere kulak asmadan çevrenizi kolaçan etmenizde yarar vardır.
3. İlişkideki mesafe âşıkları ayırır.
Bazı insanlar sevgililerin sürekli olarak dip dibe olması gerektiğini düşünür. Doğruyu söylemek gerekirse, ilişkiler bağlılık ve güven üstüne kurulur ve araya giren mesafe de ilişkiyi yok etmez, aksine güçlendirir. Bu nedenle sevgilinizle ya da eşinizle sürekli olarak birlikte olma düşüncesine bir son verin. Çünkü sağlıklı bir ilişkide her iki taraf da hem birlikte hem de ayrı ayrı vakit geçirmeye ihtiyaç duyar.
4. Koşulsuz aşk, sevgiliyi istenilen hale getirir.
“Koşulsuz şartsız birini sevdiğinizde, en kötü insan bile iyi bir sevgili haline gelecektir”, şeklinde bir inanış mevcuttur. Fakat zaman geçtikçe tüm insanların değişeceği kesin değildir. Örneğin; sürekli sevgilisini aldatan bir insanın, affedildikçe iyi bir insan haline gelmek yerine “Nasılsa beni her koşulda seviyor.” deyip uygunsuz davranışlarına devam etme ihtimali daha yüksektir. Çünkü insanlar karakterlerini değiştiremezler. Bu nedenle sevgiliniz ya da eşiniz bugün istediğiniz gibi bir insan değilse, sizin onu koşulsuz şekilde sevmeniz yarın onun değişeceğini garanti etmez.
5. Mükemmel ilişkiler çaba sarf edilmeyenlerdir.
Filmlerde gösterildiği gibi ilişkiler kendiliğinden iyi hale gelmezler. Her iki taraf da birbirini anlamak ve mutlu etmek için çaba sarf etmelidir. Bu nedenle ilişkilerde iletişim kurmak çok önemlidir. Unutmayın ki, hiçbir iyi şey kaza ile ya da tesadüfen ortaya çıkmamıştır.
6. Bir çocuk sahibi olmak ilişkiyi güçlendirir.
Bir çocuk sahibi olmak ilişkinizi güçlendirip, sizi mutlu etmez. Ancak sizin birbirinize olan sevginiz ve saygınız ilişkinin devamlılığını ve mutluluğunu beraberinde getirir. Bir çocuk sahibi olmak ise size bir mutluluk getirdiği kadar, sizin yaşamınıza çeşitli zorluklar da getirir. Eğer siz birbirinizle çok iyi geçinemiyorsanız, bir çocuk sahibi olmanız aranızın daha da açılmasına neden olabilir.
7. İlişki içinde tartışmalar kabul edilemez.
Kavgalar ve tartışmalar, her iki tarafı da incitir. Fakat her tartışmanın kötü şeyleri beraberinde getireceği de söylenemez. Dünyada belki bir elin parmağını geçmeyecek sayıda çift tartışmadan geçinebiliyordur. Onun haricindeki tüm çiftlerin mutlaka bir tartışması ya da gergin zamanları olur. Önemli olan bu vakitleri karşılıklı saygıyı yitirmeden ve çok uzatmadan atlatabilmektir. Üstelik ufak tartışmalar, çiftlerin birbirlerini daha iyi anlamasına, ilişkilerinin ve mutlu anlarının değerini bilmesine yardımcı olur.
8. Gerçek aşk her zaman canlıdır.
Aşk, tıpkı insan vücudu gibidir ve enerji depolamaya ihtiyaç duyar. Aradaki aşkın ve tutkunun kendiliğinden canlı kalacağını beklemek ise tamamen yanlıştır. Özellikle çiftler birbirlerine alıştıktan sonra kendi işlerine dalar ve ilişkilerini ihmal ederlerse, aşkın enerjisi de kendiliğinden tükenecektir. Bu nedenle birlikte farklı aktivitelerde bulunmaya ve heyecanı canlı tutmaya önem vermek gerekir.
9. İlişkiniz için değişmelisiniz.
İki insan birbirine aşık olur ve ilişkileri başlar. Bunlar birbirlerinden çok farklı olabilir ve belki de bu farklılık aşkı meydana getirir. Bu nedenle birlikte olduğunuz insana göre kendinizi değiştirmeye ya da karşınızdaki insanı kendi istediğiniz şekle getirmeye çalışmayın. Bu, mümkün olmadığı gibi ilişkide mutsuzluğu da beraberinde getirir.
10. Eğer bir insan sizi seviyorsa, ne istediğiniz de bilir.
Eğer sevgilinizin doğaüstü güçleri yoksa muhtemelen iletişime girmeden sizin tam olarak ne istediğinizi anlayamayacaktır. Daha önce hiç birbirlerine mükemmel şekilde uyan bir çift gördünüz mü? Muhtemelen onlar birbirlerine o kadar aşıktır ki, konuşmadan birbirlerinin ne istediğini hemen anlayabiliyordur. Gerçekte ise onlar birbirleriyle çok iyi iletişim kuruyor ve bu nedenle ne istediklerini çok iyi biliyorlardır.
11. Kıskançlık aşkın önemli bir göstergesidir.
Kıskançlığın aşkın bir göstergesi olduğu doğrudur. Fakat bu aynı zamanda bencilliğin ve kötü niyetin de bir göstergesidir. Eğer siz partnerinize ilgi göstermiyor ve onun gözünün önünde başkaları ile flört etmeye çalışıyorsanız, onun sizi kıskanması çok doğaldır. Fakat sevgiliniz sizin karşı cinsten hiç kimse ile konuşmanızı istemiyorsa, bu hiç de normal bir davranış değildir. Bunun aşkla değil, kendine güvensizlikle çok ilgisi vardır.
12. Gerçek ilişkilerde her an romantizm yaşanır.
Doğru, yalnızca filmlerde her an romantik dakikalar vardır. Gerçekte ise romantik dakikalar yaşamak için epey efor sarf etmek gerekir. Bu nedenle insanların “romantizm her an her yer yerde”gibi düşüncelerine aldanıp kendinizi ve partnerinizi üzmemelisiniz.
13. İlişki ya da evlilik danışmanlarına gitmek çökmüş bir ilişkinin sinyalidir.
Danışmanlar ya da terapistler birbirinizi daha iyi tanımanız ve ilişkinizin daha iyi hale gelmesi için size yol gösterir. Tabi bu şekilde bir uzmana gitmeniz, ayrılık noktasına geldiğiniz anlamına gelmez. Aksine ilişkinize ne kadar değer verdiğinizi gösterir. Bu şekilde ilişkinizdeki negatif yönleri daha kolay elimine etme ve aranızdaki bağı güçlendirme şansı elde edersiniz.
14. İlişkinizin iplerini elinizde bulundurmanız gerekir.
Arkadaşlarınızdan ya da yakın çevrenizden mutsuz göründüğünüzü, ilişkinizin kontrolünü elinizde tutamadığınızı söyleyenler oldu mu? ya da partnerinize karşı ezilmemeniz gerektiğini, hatta sizin onu ezmeniz gerektiği söyleyenler? Esasında başkalarının ne söylediği ya da düşündüğü değil, asıl sizin ilişkinizle ilgili ne hissettiğiniz önemlidir. Sonuçta insanların hangi niyetle ya da fikir yapısı ile size bu şekilde müdahale ettiğini bilemezsiniz. Hiç kimse sizin ilişkinizi dışarıdan gördüğü kadarıyla çözümleyemez. Bu nedenle başkalarının sözleriyle değil, hislerinizle hareket edin.
15. İlişkilerin devamlılığında cinsellik çok da önemli değildir.
Bu kesinlikle doğru değildir. Kim size mutlu bir beraberlik için cinselliğin önemli olmadığını söylüyorsa, o insanın sözlerine çok kulak asmamalısınız. Cinsel temas, romantik bir ilişkinin ve uzun, mutlu bir beraberliğin olmazsa olmazıdır. Eğer eşinizle çok fazla yakınlaşamadığınızı fark ediyorsanız, onunla birlikte ilişkinizdeki problemi bulmaya ve çözmeye çalışın.
0 yorum